Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Yazar: Joanne Greenberg
Çevirmen: Nesrin Kasap
Tür: Roman
“ Sana hiçbir zaman
gül bahçesi vadetmedim ben. Hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim… ve
hiçbir zaman huzur ya da mutluluk da vadetmedim. Sana ancak bütün bunlarla
savaşma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı olabilirim. Sana sunduğum tek gerçeklik
savaşım. Ve sağlıklı olmak, gücünün yettiği kadarıyla, bu savaşımı kabul edip
etmemekte özgür olmak demektir. Ben yalan şeyleri vadetmem hiç. Kusursuz güllük
gülistanlık bir dünya masalı koca bir yalandır… üstelik böyle bir dünya çok can
sıkıcı bir yer olur!"
YAZAR HAKKINDA FALAN FİLAN
Kendisinin yaşadığı
bir psikiyatrik tedavi deneyimiyle yazılmış, bu gerçeği iki küçük oğlundan
gizlemek için bir süre kitaplarında takma bir ad - Hannah Green- kullanmış
olan, ülkemizde henüz pek tanınmayan çağdaş Amerikalı roman ve öykü yazarı
Joanne Greenberg’ in, yazara Batı’da büyük bir ün getiren ilk kitabı.
BENİM DÜŞÜNCELERİM NELER?
Öncelikle şunla
başlamalıyım ki kitabı açıp 5-6 sayfa okuduktan sonra ağır ve gerçekçil bir dejavuya
maruz kaldım. Bir sonraki satırda neler olacağı hakkında fikrim olabilecek
kadar net düşüncelerim vardı. Kitabı daha önce hiç okumamıştım ama kendimi ‘ben
bu satırlara nerede rastladım ve yarım bıraktım?’ diye sorguladım. Kitabı 1
yıla yakındır okumak için niyetliydim ve geçtiğimiz ay kitabı edinebildim. Şöyle
ki en sonunda 3-4 yıl önce kütüphaneden alıp kitaba başlayıp bir daha okumamış
olduğum konusunda karar kıldım.
Kitap öncelikle bir
çırpıda okunup bitirilebilecek bir kitap değil. Yazarın satırlardaki kelime
oyunlarından dolayı takılmalarım ve anlamayıp tekrar tekrar okuduğum kısımlar oldu..
Kitap okurken
delilik ve dahilik arasındaki ince çizgide ‘ben hangi taraftayım?’ diye
sorgulatıyor. Aslında hepimizin kendi Yr’sine sahip olduğu bir gerçek. Başkalarına
hatta kendi kendimize bile itiraf etmekten korksak bile..
“ ‘Acaba’ diyorum ‘benzerleri bizde de varsa ve farkında
değilsek..?”
“BANA KİTAPTAN BAHSET”
Kurmaca bir dünya
ile yazılmış fakat aynı zamanda okuru kandırmayan, büyük bir dürüstlükle
anlatılan ve hafızalarda yer eden bir akıl hastalığı öyküsü... Sevginin,
öfkenin, iç güdüsel tutumların, korkuların irdelendiği, ‘normal’ insanlar ve ‘akıl
hastalarının’ tutumları ve düşünceleri arasındaki farkları gösteren ve bir ‘akıl
hastası gibi düşünebilmeyi’ anlamayı sağlayan bir yapıt.
Şizofreninin o akıl
almaz ‘zeki’liği.. Delilik ve dahilik arasındaki ince çizgi ve inanılmaz bir
hayal gücü… Tüm bunları kendi benliğinde barındıran 16 yaşındaki genç kız,
Deborah.
Yer yüzü dünyasında
kendi zekasıyla alay edilircesine söylenmiş o küçük yalanlara, acımasızlıklara
karşı zehirlenmiş, bunların neticesinde Yr krallığı olan kendi dünyasını
kurmuştur. İki yüzlülükler ve sahtekarlıklardan dolayı soluğu kendi dünyasına
çekilmekte bulmuştur. Yr krallığında yer yüzü dünyasındaki bireylerin birer
parçası ve kendine ait dili, tanrıları vardır. Bir süre sonra bu iki dünyanın
çatışması üzerine yabancılaşma ve gerçekten kopma sürecine girmiş, kimlik
kavramını yitirmiştir. İnsanların tutumlarından dolayı tanık olduğu şeylerin
sebeplerini kendisine yükleyerek kendi benliği ile verdiği savaş
anlatılmaktadır. Deborah hem fiziksel hem zihinsel olarak yok olma aşamasına
gelmiştir. Hayatlarında kızına yardım etme zorunluluğu duyan ve nerede nasıl
hata yaptık, ne eksikti diye sorular sormaya başlayan anne babası onu bir ‘akıl
hastanesi’ne yatırmaya karar vermiştir. Deborah burada Dr.Fried’in ona tedavi
için uzattığı dürüst ve dostça el ile adım adım aynı zamanda iki ileri bir geri
giderek verdiği zorlu savaşa, genç kızın ‘var gücümle’ diyerek dünyaya tutunma
çabasına tanık oluyoruz. Bir akıl hastasının ona söylenen sözü nasıl gördüğünün
ve bunlardan kurtulmaya çalışmasının hikayesi.
SON SÖZLER
Dünya üzerinde ve
toplumumuzda insanlar ve anne babalar; birbirlerine ve çocuklarına, onların zekalarını
hafife alarak ‘küçük’ yalanlar söylemekten kaçınmıyorlar. İşte bu eserde de bir
çocuğun tam dünyayı anlama ve tanıma, ‘bir yere aitlik oluşturma’ aşamasında, çocuğa
söylenen yalanlar, iki yüzlülük ve kurmacalar yüzünden dünyadan kopmasına,
yanlış tanımlamaya sebep oluşuna şahit oluyoruz.
‘Akıl hastalarına’ sıkça söylenen –her şey
güzel olucak- yalanının, psikiyatri kitaplarında yer alan kalıplaşmış ifadeler
ve yönergelerin yanlışlığı sorgulanmalıdır.
……………………………………………………………
Eğer insan ruh sağlığı ve davranışları ile ilgileniyorsanız
bir şeyleri daha iyi kavramanıza yardımcı olacak bir kitap. Söylemeliyim ki
yazarımızın dili edebi bir dil. Sizde bu güzel romanı okuduysanız buraya veya
bookstagram üzerinden bana yorum bırakmayı lütfen unutmayın! J
İletişim bilgileri;
-Mail: seymanur.usta.123@gmail.com
-Bookstagram: instagram.com/seymaisreading
-Twitter: twitter.com/SeymaBuffay
-İnstagram ve snapchat: @tambirseym
-Mail: seymanur.usta.123@gmail.com
-Bookstagram: instagram.com/seymaisreading
-Twitter: twitter.com/SeymaBuffay
-İnstagram ve snapchat: @tambirseym